ESKİ BİR HİKAYE…
90’lı yıllarda Kozan Cumhuriyet mahallesinin tek kahvesiydi Avşar’ın kahvesi. Biz 18 yaşına gelmediğimizden içeri giremez oyun oynayanları dışardan pencereden seyrederdik. Ogün 2 Haziran Kozan’ın Kurtuluş Bayramı idi. Sabahtan kahve dolup taşıyordu. Ender abi, beleş Kemal, Antepli Hasan, asker Memet King oynuyorlardı.
Ahmet ile Sivri Hüseyin yancılardı. Çivi Murat’ın elinde tek saçma, Mustafa Kara ile dışarda sohbet
ediyorlardı. İsmail emmi ile Cevdet emmi domino oynuyorlar Gündüz Çulhacı
abide onları izliyordu. Cevdet emmi “ya so mi kalo” der dominoyu güzel oynardı. Bir kaç masada oyun oynayan mahallenin gençleri vardı. Ünal hoca altılıya çalışıyor, bende kahvecinin oğlu Mustafa’nın sevdiği kıza onun adına aşk mektubu yazıyordum ( mahallede çok arkadaşın aşk mektubunu
yazmışlığım vardır. Şimdi çoğu evli onlarla).
Kahvede gürültü içinde oyunlar oynanırken Doğan ile Adoş abi geldi. Akşama bayramda ne yapıyoruz dediler. Bazıları içelim derken sarı Memet sinemaya gidelim dedi. Doğan abi benim bir fikrim var, bizimkiler evde yok Feke’ye gittiler. Aramızda para toplayıp rakı, şarap, meyve çerez falan alırız eğleniriz dedi. Ama önce para toplanması gerektiğini de ilave etti. Çoğu kabul etti bu fikri. Ceplerinde ne var ne yok verdiler. Cevdet emmi bile alın şu onluğu bende belki bir ara uğrarım derken gümüş dişleri görünüyordu.
Öğleyin Doğan ile adoş abi kahveye tekrar geldiler. Valla 20 kişi kadar olmuşuz, paralar malzemeye
yetmedi biraz daha para lazım dediler. Herkes
aralarında para toplayıp yine verdiler Doğan abiye. Nihayet akşam oldu ve Doğan abinin evlerinin önü
kalabalıklaşmaya başladı. Ama evde kimse görünmüyor pencere kapılar kapalıydı. Herkes sinirlenmeye başladı. Bağırıp çağırmaya başladılar. Bir ara Doğan abinin komşusu Berber Veli pencereyi açarak onlara seslendi. Hiç beklemeyin, Doğan ile Adoş giyinip kuşanıp dağılacağa gidiyoruz dediler. Bunu duyanların ağzını bıçak açmıyordu. Dokunsalar ağlayacaklardı. Kıvırcık Üzeyir yürüyün lan dört yol ağzına (stadyum kavşağı) gidiyoruz dedi.
Doğan ile Adoş abi toplanan paralarla Adana’dan dansöz getirtmiş. Dağılacakta içip bir güzel eğlenmişler. Gece geç
saatlerde zil zurna sarhoş halde hastane yolunda görünmüşler. Onları bekleyen mahalle milletinin insanları, Allah Allah nidalarıyla karşılayıp yumruk depik bir güzel ıslatmışlar. Adoş Temmuz da, Doğan abi ağustosta kahveye
gelebilmişti. Bazı yerlerindeki hala duran yara izleri bu olaydan kalma anılardır... Ne haliniz varsa GÜLÜN!!