Kozan Ziraat Odası Başkanı Yüksel Şahbazoğlu, Kozan ve çevresinde yaşanan şiddetli don olayının, bölgedeki tarım alanlarında büyük tahribata yol açtığını söyledi.
Şahbazoğlu, yaşanan afetin son yılların en etkili donu olduğunu belirterek, “Bahçeler kurudu, çiçekler döküldü, üretici tarlasına inemiyor” dedi.
Başkan Şahbazoğlu, geçtiğimiz günlerde gece sıcaklıklarının sıfırın altında seyrettiğini ve bu durumun narenciye, şeftali, buğday, hurma gibi ürünlerde ciddi zararlara yol açtığını kaydetti.
Kozan Ziraat Odası Başkanı Şahbazoğlu “Kozan çiftçisi yıllardır donla mücadele ediyor ama bu yıl yaşadığımız kadar ağır bir tablo görülmemişti. Bazı alanlarda tamamen kuruma yaşandı. Özellikle erkenci meyve bahçelerinde ciddi kayıplar oluştu. Çiftçimiz sadece ürününü değil, umudunu da kaybetme noktasına geldi. Üreticimiz zararını belgeledi, dilekçesini verdi, vermeyede devam ediyor. Üreticinin gözü kulağı devlette”
“BORÇLAR KATLANDI, ÜRETİCİ FİNANSMANA ULAŞAMIYOR”
Şahbazoğlu, afetin yalnızca ürün kaybı yaratmadığını, aynı zamanda üreticiyi ekonomik açıdan da çıkmaza sürüklediğini belirtti. Bankalara olan borçların arttığını, krediye erişimin ise giderek zorlaştığını söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Çiftçimiz mazot alamıyor, gübre alamıyor. Elindeki avansla ne bahçesine gidebiliyor ne de yeni sezon için hazırlık yapabiliyor. Kredi limitleri doldu, yeniden yapılandırma da yok. Hal böyleyken üretim nasıl sürecek?”
“BU YÜK SADECE ÇİFTÇİNİN DEĞİL, ÜLKENİN OMZUNDA”
Tarımda yaşanan krizin sadece ekonomik değil, sosyal bir boyut da taşıdığına dikkat çeken Şahbazoğlu, hükümete acil destek çağrısında bulunan Başkan Şahbazoğlu “Çiftçi kazansa da kazanmasa da tarlasına aynı masrafı yapıyor. Bu insanlar üretmezse, ülke üretemez. Tarımda sürekliliğin sağlanması için zarar gören tüm üreticilere nakdi destek sağlanmalı, kredi borçları ertelenmeli. Bu yük sadece üreticinin değil, topyekûn milletin omzundadır” şeklinde konuştu.
EĞİTİM
16 Nisan 2025EĞİTİM
16 Nisan 2025SPOR
16 Nisan 2025EĞİTİM
16 Nisan 2025SPOR
16 Nisan 2025SPOR
16 Nisan 2025