istanbul escort istanbul escort bayan
SİZDE KAFANIZA TAS YİYENLERDEN MİSİNİZ?

SİZDE KAFANIZA TAS YİYENLERDEN MİSİNİZ?

ABONE OL
Eylül 26, 2024 11:36
SİZDE KAFANIZA TAS YİYENLERDEN MİSİNİZ?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bu hafta yeni eğitim, öğretim yılı başladı. Tüm öğretmen ve öğrencilerimize başarılar diliyorum. Kozan lisesi
öğretmenlerinden Nuri Gündüzalp, Feyyaz Öztürk, Aydın Bulut, Hüseyin Çetin, Mehmet Yıldırım, Mahmut
Doğanay, Talat Dağlı ve kaybettiğimiz tüm öğretmenlerimizi rahmetle anıyorum.
Ne zaman okullar açıldığında, çocukların sesleri okulları sınıfları neşeli bir şarkı tadında doldursa, aksine beni bir hüzün sarar. Çocukluğum gelir aklıma. Cumhuriyet Mahallesi’ndeki.. Kaan
sokakdaki.. çay başındaki..
Ve o pazar günleri gelir aklıma. Hafta içi okula gider, hafta sonları babam Gö Osman ın söylediği çökelek türküsü
eşliğinde at arabası ile Nizamettin Erol abinin bahçesine çalışmaya giderdik. Bahçe işlerinde babama yardım ederdik. Pazar günleri ögleden sonra eve
dönerdik. Dönerken sokakta oynayan cin Ali, çenko Bayram, kepçe Mustafa, yeşil Ali, yanık Yusuf, göde Ertuğrul, kel Apo, Özer, paça Arif, alım İbo yu görür onları kıskanırdım. En kötüsü neydi biliyor musunuz? Annem elinde naylon ibrikle o meşhur mavi legenle bizi karşılardı. Bir tarafta fokur fokur eden kara kazan
kurulmuş, altı odunla tutuşturulmuş kaynıyor. Ben hep önce banyoyu Memet abim yapsın diye itiraz ederdim. Sanki kurtulacakmışım gibi! Annem banyoyu içerde yaptırdığında legenin etrafına kalın muşamba sererdi, etraf yaş olmasın diye.
10 yaşını geçtikten sonra anneme çok yalvardım, dışarda çimdirirken iç çamaşırımı (kara don) çıkarma diye.
Tabiiki her itirazımda o banyo tasını
kafama yerdim. Kafama yediğim her tas Cüneyt Arkın’ın tabancası gibi ses
çıkarırdı. Çocuktuk ama çok utanırdık. Şimdi bakıyorum da eski sevgi, saygı, terbiye, utanma, ayıp diye bildiklerimizden çoğu kalmadı..
Birgün hiç unutmam çocukluk arkadaşlarımdan Adem, banyo yaparken yaramazlık yapmış annesi Ayşe abla dur yapma falan derken Adem poposunu sobada yakmıştı. Acil olarak hastaneye götürmüşlerdi. Bu olay sokakta çocuklar arasında günlerce konuşulmuştu. Böyle kazalarda olmadı değil hani.
Bazen hafta içinde de kafama tası yerdim. Gülle, top, fırıldak oynarken veya lastikle kuş avlarken her tarafımı toza toprağa bulardım. Eve geldiğimde annem beni azarlar Arap sabununu lifle batırarak vücudumu sürtüp, tası kafamdan eksik etmezdi.
Annem beni çimdirirken o su, her zaman çok sıcak olur, veya bana öyle gelirdi. Hiç bir zaman dımılık görmedim. Orta yerde banyo yapardık. Fakat hasta olmazdık. Şimdi doğal gazda, sıcak suda, sımsıcacık odalarda hasta oluyor
çocuklarımız.
Teksas, Tommiks, Zagor çizgi romanları gibi Fırt, Gırgır dergileri okurduk. Çocukluğumuzun en büyük
eğlencelerinden biride siyah beyaz televizyonlardı. Bizim televizyon un
markası Nortmendeydi, regülatörü vardı. Onu televizyonun alt veya üstüne
koyardık. Amerikan kovboy filmlerini, dizilerini çok seyrederdim. Ama şimdi Amerika’nın zerresini sevmem!
Hey gidi günler heey..
Özlenen, unutulmayan günlerdir o günler. Şimdi düşünüyorum da hep çocuk
kalabilseydik, keşke o tas yine kafamda patlasaydı. Eskiden hayat zordu, ama huzur vardı. Yaşam güzeldi.
Şimdi ihtiyarladık, iyi ki o günleri
yaşamışız.
Nerde o eski kaybettiğimiz güzel
insanlar, nerde o eski güzel günler
diyorum.
Çok özledik çook…
(Geçmişini bilmeyen, geleceğini inşa
edemez.)

Günün tavsiyesi: Size bir iyilik sırrı
vereyim mi. Mahallenizin muhtarını
arayın, çocuğuna okul kıyafeti alamayan yüzlerce aile var! Birini giydirin, aramızda kalsın..
Günün şiiri:
Kalk gidelim desem çocuklarıma
Gidecek bir yer yok, dünyadan başka biliyorum Cüzdanlarını parayla
dolduran insanlık
Kirlettikleri dünyaya anıtlarını dikiyor artık
Gel gör ki çocukların büyüdüğünü
Görmüyor dünya Sokaklarımız ekmek kokmuyor
Köy yolunda çocuklar koşmuyor bir kelebeğin peşinden
Bahçede açan bir nergize mutlu
olamıyor analar Biliyorum içimde ki umudumu öldürdüm anne Düşlerimde gülen çocuklarla El eleyim şimdi
Her akşam onlara bir parça ekmek götürüyorum
Bir bir bulutları topluyorum
gökyüzünden
Umudumun kemiği sızlıyor biliyorum
Ağlayan bir şiir var yüreğimde
Hangi kalemle Hangi kağıda ne
yazacağımı bilemiyorum Kalk gidelim desem çocuklarıma
Düşlerimden başka gideceğim bir yer yok biliyorum
Ayşe Akdoğan

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r